İşitsel algı, işitmeye dayalı uyaranların algılanması, yorumlanması ve bu bilgilerin beynin belli bölgelerine gönderilip uygun cevabın oluşturulması için entegrasyonun / bütünleştirilmenin gerçekleştirilmesi olayıdır. Dolayısıyla bu sadece işitme ile sınırlı kalmayıp, bizim dış dünyamızı algılamamızda yardımcı olan tat, koku, görme, dokunma, işitme, denge ve derin duyu merkezlerinin bir bütün olarak kendi aralarında bağ kurmasıdır. Uyaranın sadece işitme yolu ile değil, diğer kanallardan da alındığında yine aynı merkezler arasındaki sinir ağının aktif olmasıdır.
“Elma” sözcüğünü duydunuz diyelim. Zihninizde neler canlandırdı? Bir düşünün. Kokusu, şekli, rengi, pürüzsüzlüğü, ısırık sesi, tadı, yazım şekli vb. bunlara ancak yukarıda belirttiğim merkezler sayesinde önceden edindiğimiz deneyimlerin bir araya getirilmesiyle ulaşabiliriz.
Bilindiği üzere sol beynimiz dil ve konuşma, işitsel algılama, matematik, muhakeme yapma, mantık yürütme, sözel zeka ve bellek, akademik becerilerde ; sağ beynimiz ise görsel-uzaysal yetilerde, resim, müzik, yer yön bulma becerilerinde özelleşmişlerdir.Yine vücudumuzda çapraz temsil durumu söz konusudur.Örneğin vücudumuzun sağ tarafının kontrolü sol beyin, sol tarafın ki ise sağ beyin tarafından edilirken, aldığımız uyaranlarda aynı şekilde karşı beyin yarım küre tarafından algılanır.Bu mantıkla bakıldığında beynin sol tarafının direk ve en kısa sürede aktive edilmesi ve bu bölgeye odaklanılması için işitsel uyaranların sağ kulaktan alınması gerekir.Eğitimdeki amaç da sağ kulağın dinleme kulağı olarak eğitilerek, sol beynin tekrar organize edilmesidir.Sol beyin yarım küresinin daha baskın kılınmasıdır.Tabii ki bu arada diğer yarım küre de belli seviyede uyarılmaktadır.
Eğer siz de, dikkatim çabuk dağılıyor, sınav kaygısı yaşıyorum, özgüven sorunum var, dikkat ve işlem hataları yapıyorum, derslere odaklanamıyorum diyorsanız; Hemen bizi arayın değişiminizi başlatın!