Blog

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nda Doğru Bilinen Yanlışlar

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu genetik nedenli, nörogelişimsel bir bozukluktur.

Toplumda bilinenin aksine yanlış anne baba tutumlarından kaynaklanmaz.


Yine toplumda bu durum hakkında bilinen yanlışlardan bir tanesi; bunun yalnızca çocukluk dönemiyle sınırlı olan, büyüdükçe azalan ve yetişkinlikte tamamen ortadan kalkan bir rahatsızlık olduğudur. Çocukluk döneminde ‘’süperego’’ gelişimi tamamlanmadığı için, davranışların sosyal boyutunu ölçmekte zorluk yaşayabiliriz. Fakat yaşımız ilerledikçe davranışlarımız üzerinde toplumsal normlardan kaynaklanan sosyal kaygılar oluşur ve bu nedenle davranışlarımızı gizlemek zorunda hissedebiliriz.
Ama aslında geçen bir şey yoktur sadece davranışlarımız evrilmiştir, yani farklı bir boyut kazanmıştır.


Çocuklukta sonucu hesaplanmadan yapılan oyun hataları, yetişkinlikte; sonu düşünülmeden yapılan harcamalara, çok boyutlu analiz etmeden verilen kararlara, sabırsızlıklara ve pişmanlıklara dönüşmüş olarak karşımıza çıkabilir.


Dikkat eksikliğinin genel olarak dikkatini odaklama sorunundan kaynaklandığı düşünülür. Fakat bu bir eksiklik değil fazlalıktır. Dikkatini odaklaması gereken uyarana karşı çevredeki diğer uyaranları yok sayamaz. Yani şöyle örneklendirebiliriz;
Derste dinlemesi gereken nesne öğretmen iken, duvardaki basit bir çizgiye verdiği yoğun dikkatinden vazgeçip öğretmene odaklanmakta sorun yaşayabilir. Buna seçici dikkat diyoruz. Yani; bu bozukluk dikkatin kontrol edilmesi ile ilgili bir sorundur.


Dehb ile ilgili yanlış yargılardan bir tanesi de; ‘’ Bilerek yapıyor, canı istediğinde odaklanıyor, yapmak istemiyor istese yapar’’ gibi kalıp ezber yargılardır. Bu yargılar bireyin içine kapanıp sosyal ortamdan izole olmasına ve yalnızlaşmasına sebep olabilir. Bu durum gerçekte şöyle açıklanır; ‘’Dikkat eksikliği, hiperaktivitesi veya dürtü kontrol bozukluğu olan bireylerin beyin yapılarında ; davranışları kontrol eden, seçici dikkat veya sürdürebilir dikkati sağlayan alanlarda iletim sorunu olduğu yapılan çalışmalarda tespit edilmiştir.’’


Dehb’in tedavisinde ilaç tedavisi dışında kullanılan alternatif eğitim yöntemleri vardır. Bu yöntemler kişilerin; dikkatlerini tanımalarını, kontrol altına almalarını ve dolayısıyla dış dünyayı algılama kapasitelerini artırıp yeni öğrenmeler gerçekleştirmelerine katkıda bulunur.

Bilimsel ve etkili dünya lideri programlarımızla tanışın, değişiminizi başlatın.